Hazal Kasap & Izgara

Plaza hayatından bunalıp kendi yolunu çizmeye karar veren bir yöneticinin 30 yıl öncesinde takım elbisesini çıkarıp verdiği bir kararın lezzetli sonucu "Hazal Kasap & Izgara." Tarihi bir köşk havasındaki salonunun ortasına çocukluk özlemi sobayı ve onun sıcaklığını koyan; odun ateşinde pişen ve özenle hazırlanan etleri damaklarınızı okşayan Hazal Kasap & Izgara'da Anadolu'nun sıcacık geleneğini ve lezzetli sofralarını yeniden bulacaksınız.

Hazal Et, genç bir fikirle ortaya çıkan kuruluştur. Şirket kurucusu büyük plazalarda büyük yöneticilikler yaparken şehrin gürültüsünden ve “takım elbiselerden” sıkılır ve bir karar verir. İşte bu karar tam 29 sene önce alınır. Önce kravat atılır sonra deniz kenarına gidilip bir çay içilir. O çaydan bu yana bir süreç başlar. Gıda sektöründe uzun süren birliktelikte önce bu işin “pir”leri dahil edilir. Orhan Usta sektördeki namını duyan şirket sahibi el sıkışır ve bir macera tam da bu saatte başlar. Hazal Et ismi şirketin ikinci tabela ismidir. İlk önce tarihi çınaraltı lokantası işmi sonra Hazal Et ismi çıkar. Hazal Et yıllardır Çengelköy bölgesinde, kalitenin, lezzetin, temizliğin ve sürekliliğin adı olur. Bu yolda yürünmesi gereken herşey yürünür. Görülmesi gerekenler tarih sayfalarına yazdırılır. Hazal Et; kasap olarak sunduğu hizmeti ve mesleki sorumluluğunu daha da taçlandırır ve ülkemizde “iyi et, iyi ızgara yok” söylemini kendi çapında ekarte etmek ister. “Başlangıç nasılsa sonrda öyle olur” felsefesini elden bırakmaz ve tarihi bir köşk havasında mimari bir çalışmayla salonunu dekore eder. Tarihi köşk özeni ile hazırlanmış Hazal Izgara salonu, mistik bir görünümde ve güzelliğinde görkemi mistik bir havada eritir. Mimari bir dekor ve el sanatlarıyla işlemeli duvarlarına Anadolu’nun ve “çocukluğumuzun en büyük özlemi” sobayı tam da ortaya sıkıştırır. Gelen misafirlerini en iyi şekilde ağırlarlar. Bilirler misafir ağırlamamın tarihi bir kültürümüz olduğunu. “Müşteri” kelimesi atılmıştır Hazal Et sözlüğünden. Anadolunun gelenekleri, insanlığın hürmetini sunar gelenlere. Bunları yaparken de eti odun ateşinde sunmayı ihmal etmiyor. Kalite, odun ateşi, tarihi köşk ve çocukluğumuzun özlemi hepsi bir yerde toplanmış. Çok Şey anlatmaya gerek yok bizce. Siz eniyisi gelin eksik söylediklerimizi mekanımızda siz tespit edin. İyi olanlar sizin olsun, eleştiriler süzgeçimizde özeleştiri olsun. Ama değişmeyen ve tartışılmayan tek şey özlediğimiz şeyleri damak tadımızda da hatırlayalım. Hadi gelin sobamızda demlenmiş çayımızı birlikte içelim.